بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَمَا لَهُۥ مِن قُوَّةٖ وَلَا نَاصِرٖ ١٠

Artık onun gücü de, yardımcısı da yoktur.

– İbni Kesir

وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلرَّجۡعِ ١١

Andolsun o dönüş yeri olan göğe.

– İbni Kesir

وَٱلۡأَرۡضِ ذَاتِ ٱلصَّدۡعِ ١٢

Ve yarılan yere,

– İbni Kesir

إِنَّهُۥ لَقَوۡلٞ فَصۡلٞ ١٣

Ki doğrusu bu, kesin bir sözdür,

– İbni Kesir

وَمَا هُوَ بِٱلۡهَزۡلِ ١٤

Ve o, bir şaka değildir.

– İbni Kesir

إِنَّهُمۡ يَكِيدُونَ كَيۡدٗا ١٥

Gerçekten onlar düzen kuruyorlar,

– İbni Kesir

وَأَكِيدُ كَيۡدٗا ١٦

Ben de bir düzen kurmaktayım.

– İbni Kesir

فَمَهِّلِ ٱلۡكَٰفِرِينَ أَمۡهِلۡهُمۡ رُوَيۡدَۢا ١٧

Sen; şimdilik kafirlere mühlet ver, onları biraz geciktir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu